TÜRK DÜNYASI MEDYA BULUŞMASI

TÜRK DÜNYASI MEDYA BULUŞMASI

TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARI

YEREL VE BÖLGESEL TELEVİZYONLARININ VE INTERNET MEDYASININ

2013 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ ESKİŞEHİR BULUŞMASI

 

“MEDYA BİRLEŞİRSE HALKLAR DA BİRLEŞİR”

 

PROJENİN KISA TANITIMI

 

a) Projede Gerçekleştirilecek Faaliyetler:

“TürkVision – TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARI YEREL VE BÖLGESEL TELEVİZYONLARININ VE INTERNET MEDYASININ 2013 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ ESKİŞEHİR BULUŞMASI” 18-21 Kasım 2013 tarihleri arasında 4 gün boyunca Eskişehir’de yapılmIŞTIR.

 

b) Etkinliğin Ülkemizin Tanıtımına Katkısı:

Yapmış olduğumuz proje Türk Devlet ve Toplulukları Yerel ve Bölgesel Televizyonları ve Internet Medyası arasındaki işbirliğini geliştirmek ve dolayısı ile verimli ilişkilerin artırılması ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel gelişmelerin sağlanması ve bölge değerlerinin rasyonel kullanımını amaçlamaktadır.

 

Çağımızın “Bilgi Çağı” olması ve “e-devlet”, “Bilgi Toplumu”, “e-Avrupa” gibi konularda yapılan çalışmalardan sonra neredeyse “e-dünya” gibi bir yapıya gidişte Bilişim Teknolojilerinin kullanılması kaçınılmaz bir gerçek olmuştur. Türkiye’nin gerek tarihi ve kültürel bağlardan, gerekse siyasi ve ekonomik açıdan Türk Devlet ve Toplulukları ile işbirliği yapmasında Bilişim Teknolojilerini kullanması büyük önem arz etmektedir.

 

Ülkemizin Türk Devlet ve Toplulukları ile olan ekonomik, siyasi ve kültürel işbirliğini en üst seviyelere taşımak, “Bilgi Çağı”nda gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşılmasını sağlamak için Bilişim Teknolojileri konusunda işbirliği yapılması ve bu noktadan hareket edilmesi zorunludur.

 

Günümüzde, ülkelerden ziyade şehirler ve bölgeler ön plana çıkmakta, ülkelerin itibarlarını şehirler ve o şehirlerin bölgeleri belirlemekte. Bunun sebebi, farklı şehirlerin oluşturduğu ülkenin, homojen bir yapıya sahip olmaması; farklı şehirlerinde farklı sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel altyapılara sahip olmasındandır. Şehirleri oluşturan bölgelerin her birinin kendine ait ön plana çıkan farklı yönleri olduğundan, insanların zihninde bir ülke için, tutarlı bir algı oluşturmak neredeyse olanaksızlaşıyor. Bu özellikle turizmde belirginleşiyor. Bu bağlamda; Eskişehir ilinin ön plana çıkarılması ve ulusal-uluslararası arenada tanıtımının sürekli olarak yapılması gerekir.

 

c) Proje Katılımcıları:

KKTC, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Gagauzya, Tataristan, Kırım, Kosova, Makedonya, Gürcistan, Özbekistan, Bosna Hersek, Tacikistan, Türkmenistan.

 

Etkinliklere parlamenterler, yerli ve yabancı Medya kuruluşları, akademisyenler, kültür ve sanat uzmanları ile diğer yerli ve yabancı ziyaretçiler katılacaklardır.  Yapılacak olan etkinliğe; Yerel/Bölgesel/Ulusal Televizyonlar ve Internet Medyasından 100 yurtdışı katılımcı ile yurtiçinden Yerel/Bölgesel/Ulusal Televizyonlar ve Internet Medyasından 100 katılımcı olmak üzere toplam 200 kişi Eskişehir’e geleceklerdir.

 

PROJENİN KISA VE UZUN VADELİ AMAÇLARI

 

Genel Amaç:

●    Ekonomik ve kültürel işbirliği faaliyetlerine ve bölgesel kalkınma amaçlarının gerçekleşmesine katkıda bulunması,

●    Türk Devlet ve Toplulukları arasındaki işbirliğinin geliştirmesi, Mevcut ve çeşitlendirilen tüm hizmetlerinin duyurulması ve ulaşımının kolaylaştırılması, ekonomik fırsatlar konusunda bilgilerin paylaşılmasını sağlamak üzere bir bilgi merkezi oluşturması,

 

Bu amaçla;

Ekonomik ve Kültürel mekanizmaların oluşturulması, aynı zamanda bölgeler arasında istatistik veri ve ekonomik bilgi değişimini sağlamak ve bu yöndeki veri akım merkezini oluşturmak.

 

“MEDYA BİRLEŞİRSE HALKLAR DA BİRLEŞİR” sloganı ile Türk Devlet ve Toplulukları yerel ve bölgesel televizyonları ve internet medya kuruluşları olarak, Türklerin yaşadığı ve Türk dili ile ortak kültürel mirasın sürdüğü ülke ve bölgelerde tarihsel bir sorumluluk taşıdığımızın bilincinde olarak;

 

Türklük bilinci ve ortak kültürel zenginliklerin tanıtılmasında, korunmasında ve geliştirilmesinde en etkili kitle iletişim araçlarından olan televizyonların bu çerçevede son derecede etkin oldukları göz önüne alınarak, televizyon ve diğer medya kuruluşları olarak yakın işbirliği ve dayanışma içinde olmayı benimsemek,

 

Türk Devlet ve Toplulukları Yerel ve Bölgesel Televizyonlar ve Internet Medyası Birliğinin oluşturulması, Bu birliğe bağlı iletişim ve tanıtım faaliyetlerini yürütmek üzere bir internet sitesinin kurulması, kurulacak olan web portalının isminin TURKVISION olarak belirlenmesi,

 

Kuruluşlarımız arasında bir ORTAK AĞ ve ortak bir VERİ BANKASI oluşturulması,

 

Kardeş ülkelerden çalışma grupları oluşturarak ana koordinatör ve ülke temsilcilerinin tespit edilmesi,

 

Türk dünyasında kullanılan Türkçenin daha anlaşılır olmasını sağlayabilmek için kelime tanıtımına ilişkin yayınlar yapılması,

 

Ülke ve toplulukların Özel günlerinin tanıtımı ve paylaşımı için milli bayramlarda daha çok ortak yayın yapılması,

 

Bölgelerde meydana gelen gelişmeler ile ilgili telefon ve diğer bağlantılarla sıcak eşleşmelerin anında kamuoyuna aktarılması,

 

Kardeş medya kuruluşu uygulamasına geçilmesi,

 

Kuruluşlarımızın arasında yakın işbirliklerini ve ortaklıkları öngören projeleri geliştirme konusunda daha aktif olması,

 

Kuruluşlarımız birbirlerine yayınlanmak üzere çeşitli yapımların gönderilerek, bu yayın örneklerini alan kuruluşların kendi izleyicilerine gerekli sunumların yapılması,

 

Kuruluşlarımız ortak bir yayın saatinde ortak yayın yapma olanaklarını araştırılması,

 

Telekomünikasyon ve yayın teknolojilerinin kesiştiği ve bilgi teknolojilerinin yönlendirdiği yeni iletişim sektöründe piyasaya arz edilenin yarattığı toplumsal değeri, Türk Devlet ve Toplulukları Yerel ve Bölgesel Televizyon kanalları ile etkin rekabet ortamında maksimize etmek.

 

Radyo, televizyon ve internet yayıncılığı toplumsal bir sanattır. Esas olarak etkisinde ve amacında kamu vardır. Bireysel olarak kullanılabilir, fakat hiç bir zaman tek başına bireysel bir işlem değildir. Radyoyu veya televizyonu açmak, kamusal bir alana girmektir ve olan bitenden etkilenmek ve olan bitenin farkında olmaktır. Paylaşılan bu yaşanmışlık, sosyal sermaye olarak da adlandırılabileceğimiz kamusal bir değer olarak ortaya çıkar. Çünkü radyo ve televizyon yayınları, sadece dünya hakkındaki gerçekleri ve görüntüleri temin etmekle kalmaz, aynı zamanda bireylere, hem içinde bulunduğu toplum ile olan ilişkilerinde kendisini, hem de yakın çevresi dışında kalan dünyayı değerlendirmesine yardımcı olacak bir dizi duygu ve düşünceyi de taşır.

 

Her şeyin ötesinde modern demokratik bir toplum için

• Geniş kitlelere ulaşabilen ve geniş kitleler tarafından kullanılabilen

• Gerek kişisel ve gerekse toplumu ilgilendiren tercihlerin, bilgiye dayalı olarak yapılmasını sağlamak için, bireylerin bilgiye erişimini mümkün kılan

• Herhangi bir görüşün etkisinde olmadan veya herhangi bir çıkar grubu tarafından kontrol edilmeden toplumun çoğulcu yapısını yansıtan

• Özgür ve demokratik toplum yapısını güçlendiren kamusal münazaraların yapılmasına zemin yaratacak özelliklere sahip kitle iletişim araçlarının mevcut olması vazgeçilmez temel bir koşulu olarak görülmektedir.

 

Gerçekten, bugün, “halkın iradesine” dayanan demokratik düzenler için,

• “Egemen siyasal iradenin” serbestçe oluşmasını sağlamada;

• Yerel, ulusal ve evrensel kültürü yaymada;

• Kitlelere bilimin verilerini ulaştırmada;

• Onları bir uygarlık değeri olan etik, estetik ölçüler içerisinde eğitme, öğretme ve eğlendirmede;

• Bireylere kişi, vatandaş olma bilinci ile birlikte “dünya insanı olma” bilincini kazandırmada “hür yayıncılığın”, “doğru ve çok kaynaklı bilgiye erişimin” hâkim kılınması bir zorunluluk olmuştur.

 

Kısacası, internet, radyo ve televizyon yayıncılığının, “kültürel kimliği şekillendirici” bir rolü vardır ve dolayısıyla da başka hiçbir endüstriye benzemez; üretimi de doğası gereği özeldir ve bu endüstride diğer endüstrilerde olduğu gibi pazarda satılan ürünler üretilmez.

 

Son yirmi yıl içerisinde “özel sermaye”, satış gelirlerine ve/veya reklâm gelirlerine dayandırılmış yayınlar ile müşteri taleplerini karşılayarak, bu çok kanallı radyo ve televizyon yayıncılığı dünyasındaki yerini almıştır.

 

Radyo ve televizyon yayıncılığının bu yenidünyasında, tüm şirketlerin ortak amacı, rakipleri tarafından engellenmeden, ürünlerini, evdeki, işyerindeki, okuldaki veya hareket halindeki seyircisine veya tüketicisine ulaştırabileceği en uygun erişim noktalarını elinde bulundurmaktır.

 

Bugüne kadar radyo ve televizyon yayıncılığı sektöründe program üreticisi ile izleyicisi ve dinleyicisi arasındaki mevcut “Değer Zinciri”nde sadece yayın şebekelerini işleten şirketler yer almaktaydı. Tamamen teknik bir hizmete dayalı olan zincirin bu halkası, ne program içeriği, ne yayın hakları ve ne de yayınlanan programın finansmanı ile ilgili idi.

 

Ancak bugün, bilgi teknolojilerinin sağladığı imkânlar ile program içeriklerine erişen izleyicinin, erişimini kontrol eden “Erişim Kontrol Fonksiyonları” ve bu erişimin farklı cihazlar aracılığıyla yapılmasına imkân tanıyan “Yeni Dağıtım Şebekeleri“, yeni ve çok önemli iki halka olarak bu geleneksel değer zincirine eklenmiştir.

 

Internetin 4 yılda ulaştığı kullanıcı sayısına, telefonun 75, radyonun 38, televizyon ve kişisel bilgisayarın 16 yılda ulaştığı göz önüne alınırsa, Internet ve Internet ile birlikte ortaya çıkan tüm teknolojik, yasal, sosyal, ekonomik, kültürel ve ticari sonuçların anlaşılması ve göz önünde bulundurulması hayati bir önem taşımaktadır.

 

Sonuç olarak, tüketicinin seçenekleri çoğalmıştır ve çok geniş kapsamlı içerik çeşitlerine pek çok farklı iletişim medyaları üzerinden ulaşılması mümkün olabilmektedir. Tüketici, istediği hizmete, kendine en uygun olan zaman dilimi içerisinde erişebilmekte ve iki yönlü iletişimin etkileşimli olarak kullanılmasının imkânlarından yararlanabilmektedir. Dolayısıyla bu durum, günümüz radyo ve televizyon yayıncılığı endüstrisini yeni bir yapıya taşımıştır. Bir başka ifade ile, sayısal teknoloji, ticari değeri olan herhangi bir içeriğin sabit veya hareketli görüntü ya da ses veya sadece metin olarak dünyanın herhangi bir yerinde üretilip, sayısal iletişim ağları üzerinden, dünyanın herhangi bir yerinde satılabileceğini göstermiştir.

 

GELİŞME POLİTİKALARI

Telekomünikasyon ve yayın teknolojilerinin sektörünün gelişmesi, bir dizi politik ve stratejik müdahaleyi gerekli kılmaktadır. Yayıncılık teknolojilerinde ve iş modellerindeki gelişmelere paralel olarak, gerekli teknolojik dönüşüm, tüm paydaşların eşgüdümü içerisinde ve rasyonel bir sürede gerçekleştirilecektir.

 

Görsel-işitsel sektörü sıradan bir ekonomik faaliyetin çok ötesinde bir faaliyet olarak değerlendiren ve sektörün toplumda hayati bir rol oynadığı kabul edilerek, yukarıda yazılı vizyonu gerçekleştirecek temel politikaları belirlerken özel sermaye ile finanse edilen yayın kuruluşlarının yer aldığı Ülkemiz ve Türk Devlet ve Toplulukları radyo ve televizyon ve internet medya yayıncılığı sektöründe uygun rekabet koşullarının geliştirilmesini sağlayacak politikalar ile verimli bir işletme olarak yarattığı kamusal değerin ölçülebilmesini mümkün kılarak hesap verebilirliğini sağlayacak politikalar üzerinde yoğunlaştırmıştır.

 

Yapmış olduğumuz proje ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel gelişmelerin sağlanması, dış dünya ile verimli ilişkilerin artırılması ve Görsel-işitsel sektör varlıklarının rasyonel kullanımını amaçlamaktadır.

 

Sektörün yatay ilişkileri yaygındır ve diğer sektörlerle bağlantıları fazladır.

 

Televizyon ve Intermet Medyası yayıncılığı endüstrisi faaliyetleri çok aktörlüdür.

 

(Politika No: 1)

*Yayın hizmetlerini tüm topluma ulaştırmak: kamu sağlığı ve eğitim sistemleri, parklar, müzeler ve kütüphaneler gibi diğer pek çok kamusal alanda olduğu gibi, yaşı, cinsiyeti, ırkı, dini ne olursa olsun veya nerede yaşıyorsa yaşasın herkesin, yüksek kaliteli yayın hizmetlerine sahip olma hakkıdır.

 

(Politika No: 2)

*Hakkaniyet ve uygunluk: yüksek kaliteli yayın hizmetleri, kollektif bir şekilde üretilmeyi gerektirdiği için tüm farklı kullanıcıların beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılayan söz konusu hizmetlerin, hakkaniyet ve uygunluk esası içinde gerçekleştirilmesi gerekir.

 

(Politika No: 3)

*Hesap verebilirlik: iki temel ilke doğal olarak bir üçüncü ilkeyi yani, hesap verebilir olmayı üretmiştir. Bu da tüm ulusa, söz konusu yayın kuruluşuna hesap sorma ve onun geleceğini yönlendirme ve performansını ölçme gücünü ve hakkını vermektedir.

 

 

ULUSLARARASI TÜRK MEDYASI PLATFORMU
ESKİŞEHİR DEKLARASYONU (ORTAK SONUÇ BİLDİRGESİ) 

(Eskişehir, 19-22 Aralık 2013)

“Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Etkinlikleri” kapsamında Eskişehir’de 27 ülkeden medya mensuplarının katılımıyla “TÜRK DÜNYASI MEDYA BULUŞMASI”, 19-22 Aralık 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.

Geniş çaplı ve çok sayıda medya kuruluşunu ve ülkeyi temsil eden bu buluşmada, “Medyanın Gücü Halkları Yakınlaştırır”, “Medya Birleşirse Halklar Da Birleşir” ve “Türk Dünyası Medyasının Dünya Birlikteliğine Doğru” önermeleriyle yapılan Arama Konferansı, bundan sonra işbirliği bakımından hangi somut adımların atılacağını ve hangi mekanizmaların kurulacağını ortaya koymuştur.

Arama Konferansında şu kararlar alınmıştır:
– “Uluslararası Türk Medyası Platformu – UTMP” adı altında uluslararası bir girişim başlatılacak, bu girişimin yasal olarak yapılandırılması yanında, kamu, sivil toplum kuruluşları ve özellikle medya kuruluşlarının karar mekanizmasına katıldığı bir işleyiş düzeni kurulacaktır.

– Platform üyesi medya kuruluşları arasında “Kardeş Medya” uygulaması başlatılacaktır.

– Eskişehir’de düzenlenen Türk Dünyası Medya Buluşmaları etkinliği her yıl talip olan ülkede yapılacaktır.

– Ortak kültürün canlandırılması ve tanıtılması amacıyla araştırmalar yapılacak, ortak programlar, paylaşımlar, etkinlikler, yayın vb. faaliyetler yürütülecektir.

– UTMP, insan haklarını, evrensel hukuk kurallarını, ifade özgürlüğünün korunmasını ilke olarak benimseyerek kişi hakları, kişisel verilerin korunması, çocukların zararlı etkilerden uzak tutulması gibi ortak medya etik kurallarının benimsenmesi ve yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütecektir.

– Türk dünyası medyasının ortak internet sitesi faaliyete geçecektir.

– UTMP’nin sözcülüğünü, bir sonraki genel toplantıya kadar Nizamettin Bilici yürütecektir.

– 2014 yılı boyunca UTMP’nin Sekretaryasını, İnternet Medyası ve Bilişim Federasyonu üstlenecektir. Sekretarya bu sürede Platform faaliyetlerinin koordinasyonunu gerçekleştirecektir. Sekretaryaya, faaliyetlerini yürütürken aşağıdaki kişiler bizzat ve/veya kurumlarıyla yardımcı olacaktır:  Hasan Taşkın (Eskişehir Kültür Başkenti Basın Müşaviri), Hasan Yavuz Bakır (Çay TV), Yusuf Erbay (Radyocular Birliği Başkanı), Adnan H. Fişenk (Avrupa Gazeteciler Derneği Başkanı), Semanur Arslan (Klas Medya Grubu), Nihal Özergan (Bulgaristan Trud), Aydın Osman (Bulgaristan T Haber), Oleg Mihaliyloviç (Çuvaşistan), Yalçın Aliyev (Azerbaycan AZ TV) yürütecektir.

– Kesin ve kalıcı yapı belirlenene kadar, Arama Konferansı sırasında oluşturulan Uluslararası Türk Medyası Platformu Yürütme Kurulu, geçici olarak bir karar, koordinasyon ve uygulama organı olarak görev yapacaktır. Yürütme Kurulunun şu kişilerden oluşmasına karar verilmiştir: Nizamettin Bilici, Süleyman Hasan Basa, Mesut Şenol, Murat Erdoğan, Hasan Uludağ, Aydın Osman, Adnan Fişenk, Semanur Arslan, Alsu Bulut, Elvira Fatykova, Mustafa Yılmaz, Ali Rıza Köroğlu, Maria Korenienko, Nihal Özergan. Yürütme Kurulu, yeni bir genel toplantıya kadar görev yapacaktır.

– UTMP Genel Kurulu, Türk Dünyası Medya Buluşmaları toplantısına katılan ve ileride yapılacak genel toplantılarda katılacak temsilcilerden ve medya mensuplarından oluşmaktadır. UTMP Sekretaryası, Platforma üye davetinde ve gelen üyelik isteklerini kabulde yetkilidir. Genel Kurul üyeleri gönüllü olarak, yukarıda sayılan görev ve çalışmalara her zaman katılabileceklerdir.

– UTMP, kamuoylarını bilgilendirme, bireylerin kişisel gelişimine, toplumların ilerlemesine, halkların birbirlerini tanıyıp dostane duygular beslemelerine katkıda bulunmayı temel amaç olarak benimsediğini uluslararası kamuoyuna duyurmaktan büyük mutluluk duymaktadır.

– UTMP üyeleri bu ORTAK SONUÇ BİLDİRİSİ’ni imzalarıyla teyit ederler.

Bu gönderiyi paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir